Ana içeriğe atla

Barış’ı vuran polisler 
delil karartma peşinde

Barış Ceyhan’ın Ankara’daki 1 Mayıs’ta polisin attığı plastik merminin isabet etmesiyle yaralanan sol gözü, görme yetisini kaybetti. Aile, ameliyat sırasında polisin doktorları sürekli taciz edip gözden çıkartılan ve delil olabilecek parçaları almaya çalıştığını söyledi.

Bayram Uluad - soL Ankara
1 Mayıs’ta Ankra Kızılay’da polis şiddeti nedeniyle pek çok eylemci yaralanmıştı. O gün yaralananlardan biri de Barış’tı.

Önceki gün görme yetisinin kazanılması için ameliyata alınan Barış’ın göz merceğinin parçalandığı ve görme yetisinin tamamen kaybolduğu doktorlar tarafından açıklandı. Dün, gözü yerinde tutmak için bir ameliyata daha alınan Barış’ın gözünün etrafındaki kan temizlendi. Ameliyatın ardından aileye açıklamada bulunan doktorlar, gözün tutulabileceğini ancak küçüleceğini ifade ettiler.

Dün soL’a görüş bildiren baba Mustafa Ceyhan’ın açıklamaları büyük bir skandalı daha ortaya çıkardı.

Polis delilleri yok etme derdinde
Ceyhan, olayların olduğu günün akşamında polislerin kendilerine geldiğini ve gün boyu sivil kıyafetli polislerin Barış’ın ifadesini almaya çalıştığını ifade etti. Bununla da yetinmeyen polisin sabaha kadar doktorları ve asistanları taciz edip Barış’ın ameliyatının bitip bitmediğini sorduklarını ve ameliyat bittikten sonra da doktorlardan Barış’ın gözünden çıkan parçacıkları istediklerini belirten Ceyhan, doktorların polislere “Bunlar adli delildir, mahkeme kararı olmadan kimse alamaz” şeklinde cevap verdiğini ancak polislerin taciz ziyaretlerine bulunmaya devam ettiklerini söyledi. Ceyhan, polislerin gece boyunca ikişer kişilik sivil ekiplerle aynı taleplerle başka doktorları köşeye sıkıştırdıklarını ifade etti.

Oğlunun gözünü kaybettiği için psikolojisinin çok bozuk olduğunu söyleyen baba Ceyhan, polis şiddetinin son bulmasını ve oğlunu bu hale getirenlerin bir an önce yakalanmasını istiyor.

‘Kask numaraları yoğunluktan silindi’
İçişleri Bakanı Efkan Ala Gezi eylemleri sırasında polislerin numarasız kask kullanmalarını “yoğunluktan silinmiş” şeklinde açıkladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesini yanıtlayan İçişleri Bakanı Ala “Söz konusu olaylar sırasında yoğun görevlendirme yapılması nedeniyle rakamları silinen kaskların en kısa sürede numaralandırılması sağlanmıştır” dedi. Bakan Ala, Gezi Parkı eylemleri sırasında hayatını kaybeden vatandaşlara ilişkin işlemlerin adli makamlar tarafından yürütülmekte olduğunu söyledi. İçişleri Bakanı Ala, ilgili mevzuat, emir ve talimatlara aykırı hareket eden personel hakkında derhal adli ve idari işlemin başlatıldığını da iddia etti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Doğum günü şeysi - 3 Temmuz

Yıllar önce, 1990 yılında, bir 1 Temmuz gününde, yolların açıldığı, karın eridiği, havanın ılıştığı ve insanların dinçleştiği bir yaz günü karısına selam vermeksizin içeri girdi Mehmet. Yemeğini yedi. Çocukları azarladı. Karısı da payını aldı bundan. Yemekleri eleştirdi. Ama ne eleştiri. Küçük çaplı sevimli bir terör estirdi. İstemeden, el alışkanlığıyla karısına da bir tane çakıverdi. Hiç sevmezdi kuyruk yağı olmayan bulgur pilavını. Kaç defa söyledi, olmayınca istemsiz şekilde vuruverdi omuzuna kadının. *** Çocuklar bunu görünce bir anda tüm şımarıklıklarını kestiler. Artık onlar için zaman daha ağır akmaya, kuşlar ötmemeye, kuzular melememeye, kar altındaki topraktan başını çıkaran yılanlar toprağın altına geri dönmeye, yerdeki halıların desenleri dans etmeye, gözleri cansızlanmaya, babaları büyümeye, bir önceki gün marketten çaldıkları bisküvileri süte kırarak gizli gizli yeme fikirleri iyiden iyiye kaybolmaya ve bu fikrin yerini annelerinin yaptıkları kuyruk yağsız bulgur p...

Gecenin gözü

Gecenin gözü gördü, Çıkıp konuşsa, anlatsa her şeyi Senin hakkını sana, Benim hakkımı bana... Duvarlar bile daralıyordu, Sen ağlayınca. Bak şimdi nasıl da görünüyor Gökyüzü ferah ferah. Yıldızların altında gibi açık göğümüz. Koyun koyuna... Sıcacık...

Yetişkin eğitiminden yaşam boyu öğrenmeye geçiş - Bir eğitim makalesi

Eğitim, öğrenmenin sistematikleştirilmiş halidir. Öğrenmeye göre çok daha dar bir kavram olan eğitim kavramı daha gelişkin mekanizmaların kurulabilmesi için daha gelişkin bireylere ihtiyaç duyulmasından kaynaklı ortaya çıkmış bir kavramdır. İlk olarak Fransız sanayi devrimiyle somut düzlemde ele alınmaya başlanan bu gerçeklik kendisini fabrikalarda makineyi kullanmayı bilen eleman ihtiyacında göstermiştir. Makine kullanımının ve iş yönteminin öğretilmesinde karşılaşılan zorluklar, tarihin ilk burjuva devriminde öğretimi halk için sistematikleştiren yaklaşımı, yani eğitimi doğurmuştur. Sanayi devriminin öncelerinde bilgi aktarımlarını gerçekleştirecek kadroları yetiştirmek adına kurulan çeşitli kurumlar(kiliseler, camiler, manastır ve medreseler vb.) faydacı özellik gütmemesinden dolayı modern eğitim kavramına tam olarak denk düşmemektedir. Bu surette eğitim; faydalar çerçevesinde sistematikleştirilmiş öğrenmelerdir diyebiliriz. Bu noktada eğitim kavramıyla yetişkin kelimeleri yan yan...