Ana içeriğe atla

ODTÜ’de bahar şenliği gerginliği

ODTÜ’de 27 yıldır düzenlenen bahar şenlikleriyle ilgili bu sene gerilim yaşanıyor. Her sene öğrenci toplulukları tarafından organize edilen şenlikler rektörlüğün sıcak yemek satışı istememe gerekçesi nedeniyle bu yıl yapılamama tehlikesiyle karşı karşıya.

Bayram Uluad - soL Haber
27 yıldır düzenlenen ODTÜ bahar şenlikleri bu yıl tehlikeye girdi. Sezon başında Rektörlük ile ODTÜ Uluslararası Gençlik Topluluğu (UGT) arasında yapılan toplantıda, öğrencilerden şenlik gün sayısını ya da konser sayısını azaltmaları talebinde bulunuldu. Öğrenciler ise bu talebi reddederek konsept değişikliğine gitmeyeceklerini UGT aracılığıyla deklare etti. Bunun üzerine akademik takvimde hiçbir değişiklik yapılmadan şenlikler ilan edildi. Ardından, şenliklere iki ay kala rektörlük ile öğrenciler arasındaki görüşmelerde rektörlük bu sefer yemek satışlarının yapılmamasını istedi.

'Konser yapılsın istemiyorlar'

Öğrenciler ise bunun şenliği bitirmeye dönük bir talep olduğunu, konser giderlerinin tümünün yemek gelirlerinden tedarik edildiğini belirterek öneriye itiraz ettiler. Rektörlük ise son olarak soğuk yemeklerin satılabileceğini ancak sıcak yemekleri kesinlikle istemediğini ifade etti.

Bunun üzerine öğrenciler bir haftadır forumlar düzenleyip konu hakkında fikir alışverişi yaptı ve rektörlüğün önünde eylemler organize etti. Rektörün kendileriyle görüşmesini ve şenliklere zarar verilmemesini isteyen öğrenciler kararlıklarını sürdürüyor. Eylemlerin farklı şekillerle süreceğini, ODTÜ’nün geleneklerinden olan bahar şenliklerinin düzenleneceğini ifade eden UGT üyesi Emre Kara şöyle konuştu:
“Rektörlük bize aşırı alkol tüketimi ve asayiş sıkıntısının olduğunu, şenliklere çok fazla sayıda dışarıdan insan geldiğini söyleyip sıcak yemek satışlarının durdurulmasını kesin bir şekilde iletti. Şenliklerde sahne kurulumu ve sanatçı daveti için gereken tüm parayı sıcak yemeklerden elde ediyoruz. Bu bilindiği için böyle bir kararı bize dayatmaya kalkıyorlar. Esas niyet buradaki konserlerin düzenlenmesini engellemek. Biz tüm bu yaşananların YÖK baskısı olduğunu biliyoruz. Alkol tüketimi bahanesiyle Ankara’da pek çok üniversite şenlik yapmıyor bu sene. Bunun sebebi YÖK’ün şenliklerin önüne getirdiği engellerdir.“
Sorunlara getirilen çözümler dikkate alınmadı
Şenliklerin bu problemler kaldırılarak da sürdürülebileceğini ifade eden Kara, kendilerinin rektörlüğe pek çok konuda çözüm önerisi getirdiklerini ancak bunların rektörlük tarafından dikkate alınmadığını ifade etti. Rektörlük ise yaptığı açıklamada asayiş problemlerinden, yiyeceklerden dolayı hastaneye kaldırılan öğrencilerin sayısındaki artıştan ve şenlik sırasındaki yüksek alkol satışlarından şikayet ederek sıcak yemeklerin kaldırılmasını istediklerini ifade etti. Açıklamada şöyle denildi:
“ODTÜ Bahar Şenliği, 28 yıl önce ODTÜ öğrenci topluluklarının ve yurt dışından davet edilen öğrencilerin katılımıyla başlatılan bir sanat, spor ve kültür etkinliğidir. Son yıllarda, üniversiteler arasında başlayan yarışın da etkisiyle, şenliklerde öğrencilerin ürettikleri etkinliklerden çok üniversite dışından gelen amatör-profesyonel grupların gösterileri önemli olmaya başlamıştır. Sonuçta, bahar şenlikleri giderek daha fazla bütçe gerektiren ve ticarileşen etkinliklere dönüşmüştür. Yaşanan sorunların azaltılması için yiyecek-içecek tüketiminin öne çıktığı panayır ortamından uzaklaşılması gerekmektedir. Konu, Üniversite Yönetim Kurulu’nda da görüşülmüştür. Bu çerçevede, şenlik boyunca açılacak yiyecek stantlarında duman, çevre kirliliği, sağlık riski yaratan sıcak yiyeceklere yer verilmemesi istenilmiştir. Bunun dışında, süre ve etkinlikler açısından bir değişiklik talebi olmamıştır. Ankara’daki diğer üniversitelerin farklı nedenlerle bahar şenliklerini kaldırdığı ortamda, ODTÜ Bahar Şenliği geleneğimizi sürdürürken Üniversitemizin yaşadığı sorunları ve karşılaştığı riskleri ortadan kaldırmak için tüm ODTÜ bileşenlerinin azami sorumluluk içinde davranacağına inanıyoruz."
Şenliklerin ticarileşmesine karşıyım diyerek gelen ticarileşme
Rektörlük açıklamasındaki ticarileşme vurgusu üzerine ise Emre Kara, rektörlüğün bu vurgusunda samimi olmadığını, şenliklerin ticarileşmesi önündeki en büyük engelin kendileri olduğunu ve başka üniversitelerde bizzat okul yönetimi tarafından paralı konserler düzenlerken ODTÜ’nün şenliklerinin ticarileşmemesinin tek sebebinin öğrenciler olduğunu savundui. Kara sözlerini şöyle noktaladı:
“Bize rektörlük sıcak yemek koymayın ama konser yapabilirsiniz diyor. Madem konser yapmamıza izin veriliyor, bu parayı nerden bulacağız peki? Konserler için gereken parayı sıcak yemeklerden elde ediyorken şenliklerin ticarileşmesinin önüne geçebiliyorduk. Peki bu yokken nasıl önüne geçeceğiz? Geçemeyeceğiz. Gidip sponsor anlaşması mı yapalım? Konserleri biletli mi yapalım? Rektörlük bize ticarileşme diyorsa bizce kararlarını tekrar gözden geçirmeli. Çünkü şu an önerdiği yol bizi ticarileşmeye sürüklemektedir.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Doğum günü şeysi - 3 Temmuz

Yıllar önce, 1990 yılında, bir 1 Temmuz gününde, yolların açıldığı, karın eridiği, havanın ılıştığı ve insanların dinçleştiği bir yaz günü karısına selam vermeksizin içeri girdi Mehmet. Yemeğini yedi. Çocukları azarladı. Karısı da payını aldı bundan. Yemekleri eleştirdi. Ama ne eleştiri. Küçük çaplı sevimli bir terör estirdi. İstemeden, el alışkanlığıyla karısına da bir tane çakıverdi. Hiç sevmezdi kuyruk yağı olmayan bulgur pilavını. Kaç defa söyledi, olmayınca istemsiz şekilde vuruverdi omuzuna kadının. *** Çocuklar bunu görünce bir anda tüm şımarıklıklarını kestiler. Artık onlar için zaman daha ağır akmaya, kuşlar ötmemeye, kuzular melememeye, kar altındaki topraktan başını çıkaran yılanlar toprağın altına geri dönmeye, yerdeki halıların desenleri dans etmeye, gözleri cansızlanmaya, babaları büyümeye, bir önceki gün marketten çaldıkları bisküvileri süte kırarak gizli gizli yeme fikirleri iyiden iyiye kaybolmaya ve bu fikrin yerini annelerinin yaptıkları kuyruk yağsız bulgur p...

Gecenin gözü

Gecenin gözü gördü, Çıkıp konuşsa, anlatsa her şeyi Senin hakkını sana, Benim hakkımı bana... Duvarlar bile daralıyordu, Sen ağlayınca. Bak şimdi nasıl da görünüyor Gökyüzü ferah ferah. Yıldızların altında gibi açık göğümüz. Koyun koyuna... Sıcacık...

Yetişkin eğitiminden yaşam boyu öğrenmeye geçiş - Bir eğitim makalesi

Eğitim, öğrenmenin sistematikleştirilmiş halidir. Öğrenmeye göre çok daha dar bir kavram olan eğitim kavramı daha gelişkin mekanizmaların kurulabilmesi için daha gelişkin bireylere ihtiyaç duyulmasından kaynaklı ortaya çıkmış bir kavramdır. İlk olarak Fransız sanayi devrimiyle somut düzlemde ele alınmaya başlanan bu gerçeklik kendisini fabrikalarda makineyi kullanmayı bilen eleman ihtiyacında göstermiştir. Makine kullanımının ve iş yönteminin öğretilmesinde karşılaşılan zorluklar, tarihin ilk burjuva devriminde öğretimi halk için sistematikleştiren yaklaşımı, yani eğitimi doğurmuştur. Sanayi devriminin öncelerinde bilgi aktarımlarını gerçekleştirecek kadroları yetiştirmek adına kurulan çeşitli kurumlar(kiliseler, camiler, manastır ve medreseler vb.) faydacı özellik gütmemesinden dolayı modern eğitim kavramına tam olarak denk düşmemektedir. Bu surette eğitim; faydalar çerçevesinde sistematikleştirilmiş öğrenmelerdir diyebiliriz. Bu noktada eğitim kavramıyla yetişkin kelimeleri yan yan...