Ana içeriğe atla

İmam hatip yoksa, eğitim de yok

Üç yıl önce deprem riski taşıdığı gerekçesiyle yıkılan Keçiören Danişment Çiçekli Ortaokulu, Eylül 2013’te açılma sözü verilmesine rağmen açılmayınca veliler isyan edip eylem yaptı.

Bayram Uluad - soL Ankara
Keçiören’in Çiçekli Mahallesinde bulunan Danişment Çiçekli Orta Okulu, üç yıl önce depreme karşı risk taşıdığı gerekçesiyle, yerine yenisi yapılmak kaydıyla yıkıldı. Yüklenici firmanın okul önüne astığı tabelada, projenin bitim tarihi Eylül 2013 olarak yazmasına rağmen, yedi aydır bir türlü açılmayınca veliler tarafından protesto edildi. Dün öğleden sonra 13.00’te okula buluşma verildi. Öğrenciler derslere girmedi, veliler de okul içinde protesto gösterisinde bulunup yetkililerle konuştu.

Elektriği ve suyu açılmadı
İlk önce okul müdürü ile görüşen veliler, okulun her şeyinin tamam olduğunu, kendileriyle ilgili problem bulunmadığını, okulu hizmete açmak için elektrik ve su aboneliğinin de çok kısa sürede tamamlanacağını belirterek velilerden süre istedi. Bu cevapla tatmin olmayan veliler, 19 Mayıs Mahalle muhtarı Ali Gülpınar ve Çiçekli Mahalle muhtarı Hatice Çalışkan’ın girişimleriyle Milli Eğitim İlçe Müdürlüğünden yetkililerle görüştü. Okula gelen Keçiören Temel Eğitim ve Orta Eğitim Şube Müdürü Selami İskender ise velilere, okulun 4 Nisan’da açılacağını söz vererek konunun bizzat takipçisi olacağını belirtti.

“Aylardır servis ücretini borçla ödüyorum”

İsmini vermek istemeyen bir veli, aylardır okul açılmadığı için çocuklarını uzak okullara göndermek zorunda kaldığını, artık servis ücretini ödeyemediğini ve devletin kendisine bu ücreti ödemesi gerektiğini ifade ederken Selami İskender ise veliye “Allah sana kolaylık versin, ben buraya sadece okulun açılması için geldim.” Şeklinde cevap verdi. Bir başka veli ise AKP’nin eğitim anlayışının ya paralı okul, ya da İmam Hatip dayatması yaptığını belirterek okulun bu sebeple açılmadığını söyledi. Görüştüğümüz Çiçekli Mahalle Muhtarı Hatice Çalışkan ise bu konunun takipçisi olacaklarını ve mağduriyetin son bulması için gerekirse eylemlerine devam edeceklerini vurguladı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Doğum günü şeysi - 3 Temmuz

Yıllar önce, 1990 yılında, bir 1 Temmuz gününde, yolların açıldığı, karın eridiği, havanın ılıştığı ve insanların dinçleştiği bir yaz günü karısına selam vermeksizin içeri girdi Mehmet. Yemeğini yedi. Çocukları azarladı. Karısı da payını aldı bundan. Yemekleri eleştirdi. Ama ne eleştiri. Küçük çaplı sevimli bir terör estirdi. İstemeden, el alışkanlığıyla karısına da bir tane çakıverdi. Hiç sevmezdi kuyruk yağı olmayan bulgur pilavını. Kaç defa söyledi, olmayınca istemsiz şekilde vuruverdi omuzuna kadının. *** Çocuklar bunu görünce bir anda tüm şımarıklıklarını kestiler. Artık onlar için zaman daha ağır akmaya, kuşlar ötmemeye, kuzular melememeye, kar altındaki topraktan başını çıkaran yılanlar toprağın altına geri dönmeye, yerdeki halıların desenleri dans etmeye, gözleri cansızlanmaya, babaları büyümeye, bir önceki gün marketten çaldıkları bisküvileri süte kırarak gizli gizli yeme fikirleri iyiden iyiye kaybolmaya ve bu fikrin yerini annelerinin yaptıkları kuyruk yağsız bulgur p...

Gecenin gözü

Gecenin gözü gördü, Çıkıp konuşsa, anlatsa her şeyi Senin hakkını sana, Benim hakkımı bana... Duvarlar bile daralıyordu, Sen ağlayınca. Bak şimdi nasıl da görünüyor Gökyüzü ferah ferah. Yıldızların altında gibi açık göğümüz. Koyun koyuna... Sıcacık...

Yetişkin eğitiminden yaşam boyu öğrenmeye geçiş - Bir eğitim makalesi

Eğitim, öğrenmenin sistematikleştirilmiş halidir. Öğrenmeye göre çok daha dar bir kavram olan eğitim kavramı daha gelişkin mekanizmaların kurulabilmesi için daha gelişkin bireylere ihtiyaç duyulmasından kaynaklı ortaya çıkmış bir kavramdır. İlk olarak Fransız sanayi devrimiyle somut düzlemde ele alınmaya başlanan bu gerçeklik kendisini fabrikalarda makineyi kullanmayı bilen eleman ihtiyacında göstermiştir. Makine kullanımının ve iş yönteminin öğretilmesinde karşılaşılan zorluklar, tarihin ilk burjuva devriminde öğretimi halk için sistematikleştiren yaklaşımı, yani eğitimi doğurmuştur. Sanayi devriminin öncelerinde bilgi aktarımlarını gerçekleştirecek kadroları yetiştirmek adına kurulan çeşitli kurumlar(kiliseler, camiler, manastır ve medreseler vb.) faydacı özellik gütmemesinden dolayı modern eğitim kavramına tam olarak denk düşmemektedir. Bu surette eğitim; faydalar çerçevesinde sistematikleştirilmiş öğrenmelerdir diyebiliriz. Bu noktada eğitim kavramıyla yetişkin kelimeleri yan yan...