Ana içeriğe atla

Geyik ve gerçek

AB Bakanı Egemen Bağış: Tek suçlu emperyalist Avrupa Birliğidir!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar: Biz Allah'tan gelen parayı oğullarımız arasında miras kavgası çıkmasın diye gizli dağıttık. Ama bu sefer cemaatin çocukları bu paralara göz dikti.

İç İşleri Bakanı Muammer Güler: Emniyette tanıdığınız var mı?

Hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik: Nerde bu hükümet!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: Lan benden habersiz nasıl da götürmüşler köfteyi. Şunların fezlekesini ellerine vereyim de görsünler günlerini.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: Her şeyi devletten beklemeyin.

Fettullah Gülen: Cemaatten her şeyi bekleyebilirsiniz.

Halk Bankası Genel Müdürü: Ayakkabı kutusu niye suç oluyormuş, senin evinde yok mu sanki arkadaş! yıllarca yastık arasında altın sakladınız hiç ses ettik mi?

Rasim Ozan Kütahyalı: Muhterem hocam, aslında AKP o kadar da haklı olamayabiliyormuş. Her gün youtube'dan izliyoruz o kadar.

Zaytung: Kaset sezonu ortalığı şenlendirecek demiştik ama kasetlerin ayakkabı kutusunda geleceğini biz de tahmin edemedik.

Times: Türkiye'de neler oluyor Temoan?

Nuri Bilge Ceylan: Önümüzdeki cannes film festivalinde Türkiye yapımlarına çok güveniyoruz. Özellikle aksiyon - gerilim türünde yükseliş gözlemliyorum.

Muammer Güler'in oğlu Barış Güler: Ayakkabı kutusu deyip geçmeyin beyler, içine milyon dolarları sığdırmak öyle her babayiğidin harcı değildir.

Ali Ağaoğlu: Yaw hepi topu 4 buçuk milyon dolarcık için mi beni aldınız? Söyleseydiniz ben onu 4'e yuvarlar, 3'ünü size veririm der 2sini bir milyonluk kuryeyle ödemeli olarak size yollardım yahu.

Ömer Üründül: Eğer her iki taraf da yeni birşey yapmazsa ortalık durulur değil mi hocam?

İlk okul Tarih kitabı: AKP yenildiği için biz de yenik sayıldık.

Murat Belge: Yaw şu dört buçuk milyon doları ayakkabı kutusuna koymak hiç akıl karı değil. Yatır bir bankaya otur faizini ye arkadaş. Hem finans kapital gelişir hem de ülke ekonomisi döner hem de sen oturduğun yerden kazanırsın.

ABD Büyükelçisi: Biz birşey yapmadık. Benden duymuş olmayın ama altı köşe diyorum size. Ben birşey demedim, ama altı köşeyi bir inceleyin derim.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: O paralar aslında Sarıgül'ün hakkıydı. Lanet olsun böyle hükümete.

Komünist Mehmet: Diktatörümüzü yedirmeyiz ulan. Şaka lan şaka, ama yine de sizi durduracak güç halktır. Öyle heveslenmeyin hemen.

Taksici Ahmet Amca: Vay arkadaş, insan ABD'nin bilgisi olmadan İran'a altın sevkiyatı mı yaparmış. Bizim zamanımızda büyüklere saygısızlık olmazdı.

Çiftçi Hatice Teyze: Bizim öküzler de arada bir yapıyor bunu. Gidip koyunların yemini yiyorlar gözü körolasıcalar. Onun gibiler yüzünden koyunlar hep aç kalıyor.

Yazılımcı Berk: Şimdi aslında o biraz da parametrelere bağlı. Ortada bir cemaat var. Abd var. Akp var. Ama Akp Amerikancı bir parti. Cemaat de İsrailci bir örgüt. Bu işi yapabilecek güç sadece İsrail'de olduğuna göre, demek ki Amerika da İsrail'in sömürgesi halinde.

Hakan Şükür: Lan 3 yıldır meclisteyim hiç bu kadar popüler olmadım.

Kamer Genç: Oha bu sefer ortalığı bunlar karıştırmış.

Mustafa Sarıgül: Kızlı erkekli soygun ha! İnşallah yeni Türkiye'de bu manzaralar olmayacak.

Yiğit Bulut:

Yiğit Hakkında Yazarın notu: Lan gitmiş ya bu jöleli. Şişşt, aloo. Valla gitmiş :(

El Kaideli Cihadçı: Bir de bize para yok diyorlar! Meğer bizim için toplanan yardım paralarını kendilerine saklamışlar.

Esad: Eheh :) Biz biliyorduk ki. Hep İran'la konuşmuşluğumuz vardı.

Rusya Başkanı Putin: Bu daha başlangıç.

Melih Gökçek: BELEDİYENİN ÖNÜNE AYAKKABI KUTULARINI KİM KOYDU?

Barack Obama: Tayyip'i aradım, telefonumu açmadı. Acaba benden mi biliyor. Küstüyse üzülürüm lan. Valla altı köşe lan.

İsrail Başbakanı: Diyorlar ki neymiş efendim o paraları ayakkabı kutusuna İsrail koymuşmuş. Bunlar bir takım uydurmalardır.

Tam bir komedi hali değil mi?

Ama Sol Cephe ne diyor?

'Hükümet İstifa!'

Bu hükümetin hiç bir meşruiyeti kalmamıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Doğum günü şeysi - 3 Temmuz

Yıllar önce, 1990 yılında, bir 1 Temmuz gününde, yolların açıldığı, karın eridiği, havanın ılıştığı ve insanların dinçleştiği bir yaz günü karısına selam vermeksizin içeri girdi Mehmet. Yemeğini yedi. Çocukları azarladı. Karısı da payını aldı bundan. Yemekleri eleştirdi. Ama ne eleştiri. Küçük çaplı sevimli bir terör estirdi. İstemeden, el alışkanlığıyla karısına da bir tane çakıverdi. Hiç sevmezdi kuyruk yağı olmayan bulgur pilavını. Kaç defa söyledi, olmayınca istemsiz şekilde vuruverdi omuzuna kadının. *** Çocuklar bunu görünce bir anda tüm şımarıklıklarını kestiler. Artık onlar için zaman daha ağır akmaya, kuşlar ötmemeye, kuzular melememeye, kar altındaki topraktan başını çıkaran yılanlar toprağın altına geri dönmeye, yerdeki halıların desenleri dans etmeye, gözleri cansızlanmaya, babaları büyümeye, bir önceki gün marketten çaldıkları bisküvileri süte kırarak gizli gizli yeme fikirleri iyiden iyiye kaybolmaya ve bu fikrin yerini annelerinin yaptıkları kuyruk yağsız bulgur p...

Gecenin gözü

Gecenin gözü gördü, Çıkıp konuşsa, anlatsa her şeyi Senin hakkını sana, Benim hakkımı bana... Duvarlar bile daralıyordu, Sen ağlayınca. Bak şimdi nasıl da görünüyor Gökyüzü ferah ferah. Yıldızların altında gibi açık göğümüz. Koyun koyuna... Sıcacık...

Yetişkin eğitiminden yaşam boyu öğrenmeye geçiş - Bir eğitim makalesi

Eğitim, öğrenmenin sistematikleştirilmiş halidir. Öğrenmeye göre çok daha dar bir kavram olan eğitim kavramı daha gelişkin mekanizmaların kurulabilmesi için daha gelişkin bireylere ihtiyaç duyulmasından kaynaklı ortaya çıkmış bir kavramdır. İlk olarak Fransız sanayi devrimiyle somut düzlemde ele alınmaya başlanan bu gerçeklik kendisini fabrikalarda makineyi kullanmayı bilen eleman ihtiyacında göstermiştir. Makine kullanımının ve iş yönteminin öğretilmesinde karşılaşılan zorluklar, tarihin ilk burjuva devriminde öğretimi halk için sistematikleştiren yaklaşımı, yani eğitimi doğurmuştur. Sanayi devriminin öncelerinde bilgi aktarımlarını gerçekleştirecek kadroları yetiştirmek adına kurulan çeşitli kurumlar(kiliseler, camiler, manastır ve medreseler vb.) faydacı özellik gütmemesinden dolayı modern eğitim kavramına tam olarak denk düşmemektedir. Bu surette eğitim; faydalar çerçevesinde sistematikleştirilmiş öğrenmelerdir diyebiliriz. Bu noktada eğitim kavramıyla yetişkin kelimeleri yan yan...