Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Korku, bireyin fantezilerini mi yansıtır?

Evet, korku, kişinin fantezileridir aslında. En korkulan şeylerse en çok arzulanan baskılanmış fantezilerdir. Örneğin, dünyada yıkım gücü yüksek bir üçüncü savaşın başlamasından korkanların en büyük fantezisi tam da üçüncü bir savaşın başlaması yönündedir. Olmadı mı? O zaman daha derinlerden bahsedelim. Kıskançlık en ilkel duygulardandır. Karakteristik özelliklerinden birisi de kıskançlık olan bir bireyin benmerkezci bir hayatının olduğunu, başka bir deyişle, aslında bir hayatlarının olmadığını görürüz. Çünkü onlar fantezi dünyasında yaşarlar. Çünkü kıskançlık elindekinin kaybolması korkusundan ya da eline hiç geçirememe kaygısından ileri gelir. Bu durumda kıskançlık bir karakter olarak yanında korkuyu da getirir mi? Sanırım evet. Bu da onun bir fantezi dünyasında yaşadığı anlamına gelir mi? Bana soracak olursanız elbette gelir. Somutlayalım hemen. Dünyamızdaki en yaygın kıskançlık olan eş kıskançlığına girelim ufaktan. Burada eril ya da dişil kıskançlık ayrımları yaratabiliriz e...

Boş sayfanın düşündüren hüznü...

Bu sayfa bir zamanlar boştu. Bomboş. Saatlerce baktım durdum bu boş sayfaya. Çok anlamsız geldi. Yazayım o zaman dedim. Başladım sayfanın hikâyesine… Her kelimede bir dirhem daha kayboldu boşluklar. Ve nihayet dolu bir sayfaya dönecek. Sayfayı doldurmak için her santimetre karesi dolu mu olmalı? Tecahûl-i arif yapmayacağım hayır. Cevabı siz verin. Ben kendiminkini burada veriyorum. Onu dolduran şeyi yazı olarak değil, kelime olarak belirledik farkındaysanız. Kelimeler kapladıkları yerlerle doldurmazlar sayfayı, anlam buldukça doldururlar. Bu sayfayı doldurmanın bin yolundan birini tercih ettim. Kelimeler. Merak etmeyin burası askeriye değil. Bir albayla karşılaşmayacak kelimeler. Neyse, lafı fazla uzatmadan hikâyeye geçeyim. En son Otomatik Portakal’ı okumuştum. Enteresan bir şekilde filminden haberim bile yoktu. Kitabı bitirmemin üzerinden geçen on üç gün yirmi bir saat beş dakikanın ardından İzmir’den buraya anlamsız bir yolculuk yaparak gelen takım elbiseli arkadaşımla film i...